Onuncu Haftanın Tekrarı

     İşte yolun bittiği yerdeyiz, onuncu yani son haftanın tekrarı. Buraya kadar gelebildiyseniz sizi tebrik ediyor ve başarılar diliyorum. Siz her ne kadar beni sevmiyorsanız ben de veda konuşmalarını bir o kadar sevmem. Neyse, kişisel kavgalarımızı bir kenara bırakıp bu son günümüzü güzel geçirelim. O zaman ünitemizin ilk konusu olan sanal medyadan başlayalım, ardından da televizyon programlarına bakıp yollarımızı ayıralım.

  

  Çeşitli, kısa ve tatlı bir alıştırma, klasik kontrol ede ede yapınız, yaptıkça da beni hatırlayınız. Sırada TV programlarını öğrenip öğrenemediğinizi test edelim.

  

  Bu da son ödeviniz. Ödevi bitirdikten sonra son videonuzu da veriyorum, bu video size sosyal medya slangleri diyebileceğimiz internet kelimelerini anlatıyor. Muhtemelen çoğunu veya hepsini biliyorsunuzdur, bilmiyorsanız da problem değil. Genel kültür olarak izleyiniz. Sağlıcakla kalın.

QUICK FACTS!

• End of the line = Yolun sonuna gelmek
• Hit the sack = Uyumak için yatağa girmek
• A piece of cake = Çok kolay, çocuk oyuncağı
• Point of no return = Başladığınız şeyden geri dönüş olmaması
• Be at a crossroads = Hayatınızda önemli bir karar vereceğiniz noktada olmak

Dokuzuncu Haftanın Tekrarı

    Budala hocadan budala öğrencilere selamlar olsun, bugünkü tekrarımızın konsepti derslerimizin bitişinin yaklaşmasıyla oldukça uyumlu. Partiler, yiyecekler ve alışveriş. Aman siz partinizi haftaya yani son dersimize bırakın, bugün derse odaklanın, çok vaktimiz yol malum.

    Bu video aklınıza gelebilecek bütün partilerin hepsini hatta on katını bulunduruyor, gerçekten çok çeşitli, her birini öğrenemeseniz bile kültürünüzü geliştirir. Şimdi sizleri biraz yorucam, hazırsanız iki adet ödev geliyor.

    

    Özlemişsinizdir belki testleri, üç şıklılar ve çok kolaylar, hızlı hızlı bitirin ve kelimelerin anlamlarını kontrol edin. Bu kadar ödev yeter mi? Yetmez. Teriniz soğumadan hemen yiyecekler için olan bir alıştırma veriyorum, bunda oldukça ter dökeceksiniz, çünkü 50 kelimelik kelime eşleştirme var. Bol eğlenceler dilerim, umarım bana kızmaz ve haftaya son dersimizde olursunuz.

QUICK FACTS! 

• Throw a party = Parti fırlatmak değil tabii ki, parti vermek
• Feel on top of the world = Aşırı mutlu olmak
• I could eat a horse = Kurt gibi aç olmak 
• Eat like a horse = Her zaman çok yemek

Sekizinci Haftanın Tekrarı

     English 4 dummies'in bitmesine son 3 hafta! Neredeyse bitti sayılır, benim gibi birisiyle bir daha uğraşmayacağınızı düşünerek sabredin. Bugünkü tekrarımız sağlık ve acil durumlar üzerine kurulu. Hastalıkları, yaralanmaları ve acil servisleri göreceğiz. 

    4 dakika, en sevdiğim sayı. İzlemeniz mühim çünkü sizlere şimdi alıştırma veriyorum, özlemişsinizdir. 

     

    Bu rahatsızlıklar ünitemizin en önemli kısmıydı, ek olarak hırsızlık gibi acil durumlarda nasıl telefonla konuşulur hakkında kısa bir animasyon koyuyorum. 

QUICK FACTS! 

• Under the weather = Hastalığın kapıda olduğunu bilmek ve iyi hissetmemek 
• Silence is golden = Çoğu zaman sessizliğin boş konuşmaktan iyi olması, bana gönderme yapıyor
• In terror of your life = Öldürülecek olmaktan korkmak

Yedinci Haftanın Tekrarı

    Merhabalar, budalalar için İngilizce'nin 7. haftasına ve bunun şerefine de Dünya'nın 7 harikasını incelediğimiz ders tekrarına hoş geldiniz! Dünya'nın harikaları listesi değişebiliyor, bu yüzden size verebileceğim kadar vereyim, bilginiz, kültürünüz artar.

    Buna ek olarak kısa bir video vereyim de pekiştirin.

    

    Gramer öğrenmeyi muhtemelen sevmiyorsunuzdur, fakat bu vericeğim kural en önemli kurallardan biri, geçmiş fiil yani simple past verb. Korkmayın, gramer anlaması İngilizce anlatımla sizin için güç olabileceği için Türkçe koyuyorum, bu kadar da insaflı birisiyim. 

QUICK FACTS!

• Dead tired = Ölürcesine yorulmak
• Godspeed = Yolun açık olsun
• Bon voyage = Güle güle git, güle güle gel

Altıncı Haftanın Tekrarı

     Selamlar budalalar, bir o kadar budalaca olacak altıncı haftanın tekrarını sizinle buluşturuyorum. Neden mi bu haftaya budalaca dedim? Çünkü ünitemiz tıpkı beşinci ünite gibi içerik olarak oldukça eksik bir ünite. Aynı zamanda daha çok dinleme egzersizleri üzerine kurulu diyaloglar mevcut, bunlar da yeni bilgilerden daha çok dinleme kabiliyetini geliştirmek üzerine yapılmış. Ben de bu sebeple en baştan video veriyorum. Ünitemizde olduğu gibi video da restoranda nasıl yemek siparişi verildiği anlatılıyor, kısa ve keyifli, izleyiniz.

    Madem konu yemeklerden açıldı, biraz da global yemeklere bakalım. Bu atıcağım video klasik eğitim videolarından değil, günlük İngilizce kullanan birisinin eğlendirmek için çektiği bir video. En az benim kadar budala birisi, seveceğinize eminim! 

        Globalleşmenin son konusu olarak ulaşımda kullanılan phrasal verb'leri (öbek eylemleri) belirten tabloyu emrinize amade ediyorum. Bu verblerin anlamlarını bulunuz, öğreniniz ve cümleleri çeviriniz.

QUICK FACTS!

• With bells on = Heyecanlı bir şekilde yapmak istemek, hevesli olmak
• All Greek to me = Yunan dediğine bakmayın, bizim dilimizdeki olaya Fransız kalmak ile aynı
• It's an ill wind = Her şerde bir hayır vardır
• It's every man for himself = Adeta Hunger Games'de kalmışcasına, herkes kendine

Beşinci Haftanın Tekrarı

    Yolu yarılayabildiğiniz için sizi kutlarım saygıdeğer budalalar. Beşinci haftaya hoş geldiniz! Doğruyu söylemek gerekirse bu ünite oldukça boş. Kitabın müfredatında boş muhabbet yapmış, ünlülerin isimlerini vermiş. Bunları oturup öğrenmeniz manasız kalıcaktır çünkü film kültürüne aşina oldukça zaten ünlülerin isimlerini de öğreniceksiniz. Bu yüzden ünitenin ikinci kısımındaki kıyafetlere ağırlık göstericem ve bugünkü tekrarımızı kısa tutucam, başlayalım!

    

    Klasik bir şekilde yapınız ve ardından tercihen sözlükten kontrol yapınız. Madem bugün kısa oldu, izlemeniz için keyifli bir video paylaşacağım, oldukça keyifli ve İngilizce'nizi geliştirecektir. 

QUICK FACTS! 

• Keep up with the Joneses = Geride kalma korkusundan ötürü komşuların ve arkadaşların sahip olduğu pahalı eşyalara sahip olmayı istemek
• All skin and bones = Bi deri bi kemik 
• Birthday suit = Yeni doğmuş gibi çırılçıplak olmak
• Tighten your belt = Daha az para harcamak, kemer sıkmak

Dördüncü Haftanın Tekrarı

    English 4 Dummies'in 4. haftasına hoş geldiniz, uyumlu oldu. Bugünkü tekrarımız tehlikeler üzerine kurulu. Doğa diyince aklımıza her ne kadar ılımlı bir imaj canlansa da doğal afetler oldukça büyük tehlikeler yaratabiliyor, bunların ne olduğundan bahsedip aynı zamanda insanların kendi yaptıkları eylemlerle açtıkları tehlikeleri gözlemleyeceğiz, haydi başlayalım. 

    Doğal afetlere geçmeden önce doğanın kendisini ne kadar iyi tanıdığınızı vermiş olduğum antrenman ile test edin, cevaplarından da emin olmak için kontrol ediniz. Sözlük kullanmanız tabii ki de sizin yararınızadır fakat isterseniz çeviri sitelerinden de bakabilirsiniz. 

    Normalde videolarımı sıkılmamanız için birkaç dakikadan uzun tutmamaya özen gösteriyorum, fakat bu tekrarımıza mahsus diyelim yaklaşık 20 dakikalık bir video bırakıyorum. Doğal afetleri ezberlemeniz için elbette kelime tablosu bırakıp ezberlemenizi isteyebilirdim, fakat bu sayede mevsimlerin sadece isimlerini değil, oluşumlarını da İngilizce anlatımla ve animasyonla görüceksiniz. Ezber yapmaktansa oturup izlemek siz budalalar için daha kolay ve zevkli olucaktır.

    Ödül olarak insan faaliyetlerini kısa tutup birkaç kelime vermekle yetineceğim, bunlar zaten günlük hayatta kullanılan fiiller oldukları için sık sık karşılaşıyorsunuzdur. Ezberleyip geçiniz, ileride zaten karşınıza istemeseniz de tekrar tekrar çıkacaktır. 

1. Travel = Seyehat etmek
2. Run = Koşmak
3. Jump = Zıplamak
4. Talk = Konuşmak
5. Dive = Dalmak
6. Catch = Yakalamak
7. Fall = Düşmek 
8. Feed = Beslemek
9. Climb = Tırmanmak

QUICK FACTS!

• Allow nature to take its course = Doğal akışa bırak ya olacağına varır her şey
• Live on the edge = Uçurum köşesindeymişçesine hayatı tehlikeli ve heyecanlı yaşamak
• Take a breather = Az dur da nefes alalım dinlenelim 
• Lost in thought = Entel Feridunlar boşluğa bakıp düşüncelere dalar ya, heh işte ondan